saçmak, serpmek
serbest
serçe
genelge
sarfiyat
sarf etmek
fuar
hudut, sınır
içkili, sarhoş
serin
serinlemek
sermaye
sermayedar
sermek, yaymak
sersem
serseri
haşin, hırçın, katı, pek, sert
sertleşmek
servi
servet
oy, rey, ses, yaygara
oy vermek
oylamak
çağırmak
seslenmek
hoparlör
üzeri, yüz, yüzey
üstünkörü
düzey, seviye
gezi, seyahat
gezgin
seyyar satıcı
gezegen
şema
sıçramak
sıfır
sıvazlamak
sığınak
barınmak, sığınmak
sığıntı
sığır
sığmak
sık
sıkı
sıkıcı
sıkılmak
sıkıntı, usanç
sıkışık
sıkmak
prova