zil
telefon etmek
varlıklı, zengin
zan
zannetmek
zar
darbe
hasar, hüsran, sakınca, zarar, zayiat
dokunmak
zarf
kuyumcu
zarif
zarafet
icap, zaruret
zaruri
zıplamak
zırdeli
zırlamak
çöp
karşıt, zıt
çelişmek
aykırı
çelişki, uyuşmazlık
zikir
zikretmek
zillet
zina
zindan
çöp, süprüntü
zira
zırh
zirve
ziyade
ziyafet
aydın
hasar, hüsran, zayiat, ziyan
muzır
ziyaret
bölge
sopa
zoraki
zorba
zorla
zorlamak
nezle
zevk
zevkli
zurna
zülüf
zulüm